Osmanlı ve devamı olan Türk Toplumuna içeriden bakış (ya da 3 Kuruşluk yazı) Yazdır E-posta
Yazar H.Yücel Özel   
Perşembe, 18 Ocak 2007

Sevgili dostlar,

Batı'nın bizi nasıl algıladığını görmek elbette ilginç ve anlamlı olabilir. Profesyonel hayatımın (Elektronik mühendisiyim) bazı bölümlerini Kanada (2 yıl) ve Fransa'da (5 yıl) geçirmiş olmamın benim bu konularda 1.nci elden görüş oluşturmama yarayan gözlemlerde bulunmamı sağladığı düşüncesindeyim.

Bu yazıyı yazmamdan birkaç gün önce bir süpermarkette (hadi adını da yazayım, Carrefour'da) bir kasiyer kızla aramda geçen basit bir diyalogun aslında toplumumuza egemen olan bakış açısı, yaşam anlayışı hakkında önemli ipuçları verdiğini düşünmüştüm. Bunu da AYTAM grubuyla paylaşma konusunda düşüncelerim vardı ve artık yerel tarihin yanı sıra "Forum" anlayışındaki yazılara da yer verildiğine göre bunu yazabileceğimi düşündüm. Uzatmadan, konuyu aktarayım:

Küçük miktarda alışveriş yapmıştım ve ödemem gereken tutar 3.03 YTL idi. Sırf denemek amacıyla 3 adet 1 YTL ve 3 adet 1 yeni kuruşu sayarak kasiyere uzattım. Kızcağız 1 YTL. leri aldıktan sonra ilgisini kaybetti ve "canım boş verin, zaten kullanılmıyor" diyerek 3 adet sarı YKR’ yi geri çevirdi.

Ben: "Yanlış yapıyorsunuz" dedim. "Birincisi, hangi para biriminin tedavülden kalkacağına siz değil Merkez Bankası karar verir. İkincisi, ABD ve Kanada'da 999 Dolar 99 cent dahi harcasanız, kasiyer size 1 cent geri verir, siz de cebinize koyar öyle gidersiniz. Ne kasiyer bunu vermemeyi aklından geçirir ne de siz almamayı veya 10 dolarlık malı 9.99' a alamazsınız" diye devam ettim ve cebimde "geçmeyen" 3 adet 1 YKR ile çıktım.

Eminim ki sorsanız "maaşıyla geçinemediği" için ağlaşacak olan bu kızcağız benim arkamdan "ne pinti herifler var, kuruş hesabı yapıyor" demiştir.

Şimdi, neyi anlatıyor bu geçmeyen 1 YKR'ler?

Hemen sonuca geleyim, sonra içini doldurmaya çalışacağım: LAUBALİLİK, LAÇKALIK, HESAPSIZLIK.

"Kayıp trilyon" için doğru dürüst hesap sorulamadığı gibi, bunun sorumluları hala müritleriyle miting alanlarını doldurabiliyor ve siyaset yapmayı sürdürebiliyorlar. Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

Enerjide dışa bağımlıyız. Doğal gazı hangi şartlarda hangi fiyatla aldığımız bilmiyoruz. Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

"3 Van Gölü büyüklüğünde su havzasını kötü sulama ve yönetimsizlikten dolayı yitirdik, 2030'a kadar böyle devam edildiği takdirde çölleşeceğiz" feryatları türban-imam hatip-cumhurbaşkanlığı seçimi'nin tozu dumanı arasında kayboluyor. Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

Ben 48 yaşındayım. Kendimi bildim bileli her bayram tatilinde "trafik canavarı" yollardadır. Bunu da benim gibi herkes bilir, ama bir türlü şu meşhur canavar derdest edilip yok edilemez. Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

Eğitim, adalet, sağlık... Bu sistemlerin felç olmuş durumda olduğu konusunda herhalde hemfikir olmalıyız. Çözüm noktasında ise sistemi ayağa kaldırmak zor olacağı için birey olarak "kurtuluş" çareleri ararız. (Örnek: özel okul, ya da "bağış").Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

Heykelin üzerinden sanatçısının ismini sileriz. Hatta bazen "böyle sanatın içine tükürdüğümüz" bile olur. Çünkü 1 YKR'ler geçmiyor.

1 YKR'lerin de geçer akçe olabildiği "rafine" bir toplum özlemiyle hepinize saygılar sunuyorum...

H.Yücel ÖZEL – 18.01.2007

 
< Önceki   Sonraki >