21.12.2006 Saygıdeğer hocam, sayın İrfan Ünver Nasrattınoğlu, Babam ve annem Afyonkarahisar’lıdır. Ben, babamın görevi gereği bulunduğu Konya’da doğmuşum. Çocukluğum, Kars ve Keşan’da geçti. Ortaokul üçüncü sınıfı ve lise’yi babamın emekliliğinden sonra yerleştiğimiz Afyonkarahisar’da bitirdim. 1978 sonbaharında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okumak için Afyonkarahisar’dan ayrıldım ve halen İstanbul’da serbest avukatlık yapmaktayım. İstanbul’da yerleşip burada evlenmeme ve mesleğimi burada sürdürmeme rağmen, yakınlarımın Afyonkarahisar’da bulunması nedeni ile zaman zaman arası uzasa da ve bayramlarda - seyranlarda çok kısa süreli de olsa Afyonkahisar ziyaretlerim hiç bitmedi. 1983 – 2003 yılları arasındaki 20 yıllık yoğun mesleki çalışmalarım arasında ve İstanbul’dan takip edebildiğim kadarı ile de Afyonkarahisar’da olup bitenler ile hep ilgilendim. Uzakta kaldıkça ve zaman içinde ilişkiler seyrelip sislendikçe bu şehre olan sevgim ve ilgim büyüdü ve güzelleşti. Zira uzaklık ve bulanıklık, çirkinlikleri örtüp sadece güzel anıları ve iyi özlemleri öne alıyor. Bu şekilde her şeyi hayal dünyamızın genişliği ile süsleyip ortaya koyuyoruz. Afyonkarahisar’a geliş gidişlerimde, ilk gençliğimin Afyonkarahisar’ının kaybettiklerini gördükçe de çoğu kez, çaresiz duygulandım. Şehrimin çehresi değişiyor, evler yıkılıyor, yollar açılıyordu. Bu değişiklikler içerisinde en çok, kültür mirasımız içerisinde seçkin bir yere sahip olan, hayat biçimimizin, gelenek ve inançlarımızın oluşturduğu ve bize miras kalan evlerimizin kayboluyor oluşu beni dehşete düşürüyordu. Oysa biliyoruz ki eskiden kalan her şeyi (hele evlerimizi) gelecek kuşaklara içerdikleri özellikleri ve güzellikleri ile taşımak hepimizin insanlık görevidir. Yıllar önce oluşmuş sevgi ve hayranlığım, giderek yok olan Afyonkarahisar Evleri’nden nispeten, az değiştirilmiş bir evi, sadece koruma amacıyla 1998 yılında satın almamıza sebep oldu. Tarihi sivil mimarinin seçkin ve özellikli bu örneklerinde yapılacak bakım ve korumanın usulüne uygun yollarını göstermek ve örnek oluşturmak için bu evde bakım uygulaması yapma isteğiyle Afyonkarahisar’da ilk kez T.C.Kültür Bakanlığı Eskişehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’ndan izin aldık. 2003 yılı başında bu evdeki bakım uygulamalarımız tamamlandı. Bu evi satın alma sebebimiz olan eski Afyonkarahisar Evlerinden hiç olmazsa birini, hiç değiştirmeden tüm özellikleri ile koruma amacımız da gerçekleşmiş oldu. Ancak tarihi bir evi gelecek kuşaklara aktarabilmek için sadece onarmak ve orada durmak bize yetmedi. Toplumumuz için, doğduğumuz, doyduğumuz, yaşadığımız ya da duygulandığımız kent için, “ne yaptınız” diye sorulduğunda söyleyecek bir sözümüz olsun istedik. Bunun için fikrini ve mekânını adım adım oluşturduğumuz AYTAM Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Öncelikle onardığımız ve içini dayayıp döşediğimiz tarihi evi AYTAM’a tahsis ettik. AYTAM, her türlü orijinal resim, belge ve objeyi ve kayıt altına alınmış sözlü anlatımları kullanarak, Afyonkarahisar’ın yerel tarihini aydınlatmak, herkes için anlaşılır hale getirmek ve sevdirmek amacıyla yola çıkmıştır. AYTAM Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi, yıllar içinde toplanarak oluşturulan küçük koleksiyonların sergilenmesi için kapılarını açacak olup AYTAM dostlarının bağışlayacağı veya emanet bırakacağı resim, belge ve nesneyi geleceğe taşıma görevini üstlenecektir. Sergiden başka yerel tarihin, sözlü tarihin, mikro tarihin, kentteki işyerlerinin, toplulukların, gündelik hayatın tarihinin araştırılması, böylece sessiz çoğunluğun tarihe dâhil edilmesi AYTAM’ın amaçlarındandır. AYTAM, Afyonkarahisar’daki sıradan insanların tarihinin yazılışını arzulamaktadır. Dolayısıyla Hititler, Frigler, Lidyalılar, Persler, Helenler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar’ın kültürel özelliklerinin harmanlandığı, geçmişteki ve günümüz Afyonkarahisar’ının yerel tarihinin anlaşılmasını ve bundan zevk alınmasını teşvik etmek için yola çıkan AYTAM’ı, ziyaretçilerin ve destekçilerin, kültürel miras ve çevreye ilişkin değerleri geliştirecek güçlü bir araç olarak görmeleri beklenmektedir. AYTAM Hakkında daha geniş bilgiyi http://www.aytam.org.tr sitesinde bulabilirsiniz. Sizinle yüzyüze hiç karşılaşmadık fakat ben sizi kitaplarınız, araştırmalarınız, Türk Halk Kültürü Araştırmaları Kurumu’ndaki çalışmalarınız, Afyonkarahisar ve İlçeleri Yardımlaşma Derneği’ndeki çalışmalarınızla, engin kültürünüz, insan sevginiz ve memleket aşkınızla yakından tanıyorum. Bu saygın kimliğiniz yanında bizim küçücük kalan hayal ve çabamızı size duyurmak ve desteğinizi almak için (size sormadan – çok özür dilerim) sizi bu uğraş yolunda oluşturduğumuz e-posta haberleşme grubuna dahil ettik. Haklı tepkiniz beni (gafama haşgeşdaşı yemişe döndürdü) ama hemen arkasından gönderdiğiniz e-postanız ile bize sevinç verdiniz. Elbette sizin yardımlarınıza ihtiyacımız var. AYTAM Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi için değerli görüş ve düşünceleriniz yolumuzu aydınlatacaktır. Bizi, başladığımız yürüyüşte yalnız bırakmayacak önerilerinizi ve desteğinizi bekliyoruz. Çok iyi bilirsiniz ki bu yardım ve destek aslında sadece bize değil Afyonkarahisar’ımıza, ilçeleriyle, insanlarıyla hepimizedir. Sizinle yazışabilmekten çok memnun oldum. Buna vesile olan Sn. Seçkin Köse’ye şükranlarımı sunuyorum. İnşallah iletişimimiz hiç kesilmez. Dileğiniz gibi bundan böyle iletileri size, grup listesiyle değil de, kendi e-posta adresimden yollayacağım. Sağlıcakla kalınız; derin saygılar sunuyorum. Av.Kadir Daylık |