Dev Puzzle
Yazar Kadir Daylık   
Perşembe, 13 Aralık 2007

“1938 yılının Ekim ayı ortalarında bir gece yarısı Afyonkarahisar vilayetinin İstanbul İstasyonu’na indik. Ta Edirne’den geliyorduk, yorgunduk. İki atın çektiği bir faytona binerek şehrin içine doğru ilerledik. Karanlık bir şehirdi. Babam elektriklerin her gece yirmi üçte kesilince etrafın böyle karanlığa gömüldüğünü anlatırken, bizler de oldukça soğuk olan havaya rağmen kapalı faytonun camından dışarıya bakıyor, çocuk merakıyla şehri görmeye çalışıyorduk”Değerli Dostlar;Fahrettin Kiper’in 1945 yılında yayımladığı “Afyon Karahisar Valilik Notlarımdan Birkaç Hatıra” isimli kitabından naklettiğim yazı üzerine merakla sorduğum “Çocuk Bahçesi nerede?” sorusundan bir süre sonra yapımına 1928 yılında başlanan ve 1930 yılında tamamlanan bu çocuk bahçesinin 1933 yılında çekilmiş küçük bir fotoğrafına rastladım.

“1938 yılının Ekim ayı ortalarında bir gece yarısı Afyonkarahisar vilayetinin İstanbul İstasyonu’na indik. Ta Edirne’den geliyorduk, yorgunduk. İki atın çektiği bir faytona binerek şehrin içine doğru ilerledik. Karanlık bir şehirdi. Babam elektriklerin her gece yirmi üçte kesilince etrafın böyle karanlığa gömüldüğünü anlatırken, bizler de oldukça soğuk olan havaya rağmen kapalı faytonun camından dışarıya bakıyor, çocuk merakıyla şehri görmeye çalışıyorduk”Değerli Dostlar;Fahrettin Kiper’in 1945 yılında yayımladığı “Afyon Karahisar Valilik Notlarımdan Birkaç Hatıra” isimli kitabından naklettiğim yazı üzerine merakla sorduğum “Çocuk Bahçesi nerede?” sorusundan bir süre sonra yapımına 1928 yılında başlanan ve 1930 yılında tamamlanan bu çocuk bahçesinin 1933 yılında çekilmiş küçük bir fotoğrafına rastladım. Fotoğrafı gönderen Sn. Gülseren Mungan Yavuztürk fotoğrafla beraber bir dergi de göndermiş ve dergiye de bir not iliştirmişti ;“Kadir Bey,Afyon’un sosyal tarihiyle ilgili yürüttüğünüz değerli çalışmaları, bir rastlantı sonucu öğrendim ve yaşamımda büyük izler bırakmış kent hakkında böyle güzel bir arşivin varlığı beni çok mutlu etti.Bu bağlamda, dedem Selehattin Kayal’la annem Nermin Mungan’ın Afyon Halkevi’ndeki çalışmalarını konu alan bir yazımı, parçalarını birleştirmeye çalıştığınız dev “puzzle”daki resmi tamamlamanıza yardımcı olacak küçük bir katkı olarak sunuyorum.İlk ve orta öğrenimimi Afyon’da tamamladım. 1966’da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ni kazanınca ailece Afyon’dan ayrıldık. Fakat o, belleklerimizde ve gönlümüzde yerini hep korudu.Size, gönül verdiğiniz konuda verimli çalışmalar ve şans dolu bir yıl diliyorum.Gülseren Yavuztürk”Girişteki yazı Sn. Gülseren Yavuztürk’ün gönderdiği dergide yer alan, annesi Nermin Mungan Hanımefendinin anılarından alınmıştır. Dostlar,Tarih bir serüven gerçekten, serüven devam ediyor, ben bu serüveni coşkuyla yaşıyorum ve her seferinde sizleri de bu coşkuya ortak etmeye çalışıyorum. Gülseren Hanım’ın da isabetle belirttiği gibi haydi hep beraber “dev puzzle”ın parçalarını birleştirmeye çalışalım. Heyecanlanırken öğrenelim, öğrenirken kayda geçirelim, Afyonkarahisar için…Sevgiyle,Av. Kadir Daylık