Basında AYTAM

Image Image

 

Image Image

 

ImageAYTAM ilk kez toplandı

Afyonkarahisar tarihi ve kültürüyle ilgili araştırmalar yapmak üzere başlatılan çalışmalar sürüyor

AYTAM'ın ilk toplantısı 25 Ekim Cumartesi günü yapıldı. AYTAM'ın, Mollabahşi Mah. Kale Cad. No 15 adresinde yer alan eski Afyon evinde düzenlenen toplantıda oluşumun geleceği ve yapılması düşünülen konular masaya yatırıldı.

Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi'nin (AYTAM) ilk toplantısı gerek mimarisi, gerekse iç dekorasyonu ile tamamen eski Afyon kültürel yaşamına uygun olan evde Cumartesi günü yapıldı. Afyonkarahisar'da sivil olaylara, çevreye, gelenek ve göreneklere ilişkin olarak yerel tarih araştırmaları yapmak hedefiyle dernek ve vakıf gibi henüz tüzel bir kişiliğe sahip olmayan oluşum Afyonkarahisar'ın yerel tarih araştırmaları yapmak amacıyla meraklıların ve ilgililerin bir çatı altında toplamayı hedefliyor. AYTAM yürütme kurulu adına konuşan Av. Kadir Daylık, Afyonkarahisar'ın yerel tarih araştırmaları yapmak amacıyla meraklıların ve ilgililerin bir çatı altında toplandığı sivil bir organizasyon oluşturulduğunu söyledi.

ImageAYTAM Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi, isim ve logosunun tescilli olduğunu aktaran Daylık; "AYTAM'ın yönetim yeri İstanbul'dur; Afyonkarahisar'daki organizasyonunu tamamladığında Afyonkarahisar'a taşınacak. Afyonkarahisar'da, Mollabahşi Mahallesi, Kale Caddesi Numara 15'de bulunan, sivil mimari örneği ve kültür varlığı olarak tescilli 3 katlı bahçeli ahşap bir ev onarılarak AYTAM'a tahsis edilmiştir." dedi. AYTAM yürütme kurulu adına konuşan Av. Kadir Daylık, oluşumun internet üzerinde çeşitli illerden üyesinin bulunduğunu ifade etti. Toplantıda; AYTAM tüzüğünün görüşüldüğü toplantıda merkezin il grupları üyeleri de belirlendi. Çalışma gruplarının belirlenip yılda bir kez Ağustos ayında AYTAM kurultayı yapılması konuları görüşüldü.

27.10.2008

 

ImageAYTAM SAĞLAM ADIMLARLA İLERLİYOR

AYTAM - Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi ciddi ve sağlam adımlarla yolunda ilerliyor.

Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’nin faaliyetlerini gerçekleştirmek ve daha etkin kılmak için Afyonkarahisar’da, İstanbul’da ve diğer büyük illerde birer grup kurma kararı alındı.

İstanbul'da yaşayan Afyonlulardan oluşan İstanbul grubunun ilk toplantısı 18 – 19 Ekim tarihlerinde İstanbul’da yapılacak.

Yine Afyon, İzmir, Ankara gibi şehirlerde yaşamakla birlikte Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi faaliyetlerinde etkin olmak isteyenler gruplar kuruyorlar. Bu grupların bir araya gelmesiyle de Aytam Yürütme Ana Kurulu oluşturulacak.

Bu kurulun ilk toplantısı 25-26 Ekim tarihlerinde Afyonkarahisar’da yapılacak. Bu toplantı sadece Aytam Yürütme Ana Kurulu’na açık bir toplantı olmayıp tüm AYTAM dostlarına da açık olacak bir KURULTAY şeklinde olacak.

Gruplar kendi bulundukları ilde yapacakları periyodik toplantılarda oluşturdukları öneri ve görüşleri, her üç ayda bir Afyonkarahisar’da yapılacak Aytam Yürütme Ana Kurulu’na getirecekler ve böylece merkezin faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi için karar oluşturulması sağlanacak.

AYTAM – Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’nin çalışmaları GÖNÜLLÜLÜK ESASI ile gerçekleştirilmekte

AYTAM kurucusu Avukat Kadir DAYLIK " Çalışmaları birlikte oluşturup sonuçları birlikte görmenin hazzını yaşamak istiyoruz. Bu nedenle gerek yazışma grubuna gerekse illerde kurulmaya başlanan gruplara gönüllülük esasına göre üye olunması, üyelik için önerilenlerin de  bizzat başvurarak talepte bulunmaları gerekmektedir. Kendi rızası olmayan dostları zorlamak istemiyoruz."dedi.

Avukat Kadir Daylık "Afyonkarahisar yerel tarih araştırmalarının gönüllülük esasına dayandığını özellikle vurgulayarak gruba katılımı olanların bu özverilerinin, çalışmalarının geleceğe aktarılacak bir miras olacağını, verilen her emeğin gelecek kuşaklarca daima hatırlanacağından emin olunması gerektiğini" ifade etti.

Grup bilgi, anı, resim ve benzeri paylaşımlarını , üyeler arası haberleşmelerini Google üzerinde kurulan AYTAM grubu ile yaparak hem zamandan tasarruf ediyor hem de tüm yazışmalar aynı anda tüm üyelerin eline geçtiği için herhangi bir iletişim sorunu da yaşanmıyor.

Eğer sizler de Afyonkarahisar'ın yerel ve sözlü tarihine merak duyuyor ve katkıda bulunmak istiyorsanız Avukat Kadir Daylık ile iletişim kurabilir, AYTAM grubuna üye de olabilirsiniz.

AYTAM ile ilgili daha fazla bilgi edinmek isteyenler merkezin web sayfasını ziyaret edebilirler.

http://www.aytam.org.tr/

17 Ekim 2008
 

ImageASFALTA TABELA VAR, ESKİ ESERE NE VAR?

Bu gün, evvelce misafir yazar olarak yazılarını okuduğunuz ve sessiz sedasız yazar kadromuza katılan değerli bir avukatı size tanıtırken Afyonkarahisar için varını yoğunu harcayan bir başka avukattan da bahsedeceğim.

Önce yeni yazarımız Avukat A.Erdem AKYÜZ hakkında kısaca bilgi verelim.

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu ve Ankara Barosu’nun kıdemli bir mensubu olan AKYÜZ, Yüce Divan dahil olmak üzere ulusal yargının her dalında, hukuk, ceza, idare mahkemeleri, AİHM ve uluslararası yargı yollarında savunmanlık görevini yapmış olan deneyimli bir hukukçudur.

Yerel Yönetimler, Muhtarlık Hukuku, Tüketicinin Korunması Hukuku ve Tüketici Hakları, Bilgi Edinme Hakkı, Emlak Vergisi Hukuku isimli yayınlanmış kitapları ve çok sayıda makalesi vardır.

Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu Üyeliği yapmıştır.

Hukukun Egemenliği Derneği’nin kurucusu olup halen Genel Başkanlık görevini yürütmektedir.

Sayın A.Erdem Akyüz'e Afyon Kocatepe Haber ailesine katıldığı için teşekkkür ediyor ve kendisine "hoş geldiniz" diyoruz.

Gelelim diğer avukatımıza:

Avukat Kadir Daylık AYTAM sayesinde tanıdığımız bir başka değer.

AYTAM (Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi) , gündelik hayatlarımıza, evlerimize, işimize, işyerlerimize ait her türlü orijinal resim, belge ve nesneyi, kayıt altına alınmış sözlü anlatımları kullanarak, bunların kaybolup gitmesini önlemek için derleyerek, Afyonkarahisar’ın yerel tarihini aydınlatmak, herkes için anlaşılır hale getirmek ve sevdirmek amacıyla yola çıkmış bir kurum.

Evvelce AYTAM'ın faaliyetleri hakkında bilgiler vermiş, haberlerini yine siz okurlarımıza duyurmuştuk. Duyurmaya  ve bu kuruma Afyon Kocatepe Haber olarak ses olmaya devam edeceğiz.

AYTAM'ın kurucusu Avukat Kadir Daylık, değerli eşi Yıldız hanım ve oğulları Barış Can Daylık çalışmalarına asla taviz vermeden devam ediyorlar.

Bu günlerde ise Afyonkarahisar'ımızın eski eserlerinden birisi olan ve belki de pek çoğumuzun bilmediği veya bilinse de nedense fazlaca önem verilmeyen bir yapısı olan Afyon Terakki Servet Banka binası hakkında araştırmalar yapıyorlar.

Av.Kadir Daylık beyin Banka hakkında bizler için bulduğu  resmi bilgi şöyle :

“1910 yılında "Terakki Servet Osmaniyesi" ünvanı ile mahalli bir banka olarak kurulmuş, daha sonra 1926 yılında "Afyon Terakki Servet Bankası T.A.Ş." olarak ünvanı değişmiştir. 1975'de statüsü değişerek özel sermayeli mevduat bankaları grubuna geçmiştir. 28 Haziran 1979'da ünvanı bir kez daha değişerek "Hisarbank" adını almış ve genel müdürlüğünü İstanbul'a taşımıştır. 24 Kasım 1983 tarih ve 18231 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile tüm aktif ve pasifleri ile TC Ziraat Bankası'na devredilmiştir.”
AYTAM'ın web sayfası olmasının yanı sıra google üzerinde açılmış bir grubu da var.

Avukat Kadir Daylık bu gruba belirli aralıklarla önemli konuları taşıyor ve grup üyeleri de elbirliği ile konu hakkında bulabildikleri yazıları veya araştırıp, soruşturup edindikleri bilgileri aktarıyorlar.

İşte son araştırılan konu Terakki Servet Bankası olunca grup katılımcılarından İbrahim Kazal ve Orhan Turan bulabildikleri bilgileri bizlerle paylaştılar.

Çıkan sonuç hüzünlüydü. Zira bu tarihi değeri olan eser bakımsız, korunmaktan uzak bir halde kaderine terk edilmişti.

Gazeteci kimliğinin yanında Restorasyon Teknikeri olduğunu da ifade eden Orhan Turan konuyu çok çarpıcı şekilde özetliyor ve diyor ki:

Terakki Servet Bankası, Osmanlı Bankası ile sırtsırta vermiş binada bulunmaktadır. Hemen arkasında Osmanlı Bankası vardır. Osmanlı Bankasının bulunduğu Sinanpaşa Mahallesi'nde 2005 yılında çıkan yangında Osmanlı bankasının yanında ve karşısında 3 geleneksel Afyonkarahisar evi tamamen yanmıştır. Yangında Osmanlı Bankası da zarar görmüştür. Çatısı tamamen yıkılan bankanın sadece taşıyıcı sistemi bugün hayatta kalabilmiştir. Çatısı, camları, ahşap sistemi tamamen yanmıştır. Yangında Terakki Servet Bankası'nın binası da büyük bir risk altına girmiştir. Buradaki kabul edilemez durum ise şudur;

Her iki banka da bugün esnaf ve sanatkarların kullanımına açıktır. Osmanlı Bankası yangınına elektrik kontağının neden olduğu açıklanmıştır. Ancak bina içinde faaliyet gösteren ahşap doğramacı ve esnafın ağaç kalasları sattığı depo olarak kullanması faciaya davetiye hazırlamıştır. Yangın ahşaplara sıçramış ve yüzyıllık banka biranda kül olmuştur. Aynı zamanda Terakki Servet bankasının bulunduğu bina da bugün aynı tehditle karşı karşıyadır.

Restorasyon açısından, tarihi yapıların yalnız bırakılmaması yaşatılması amacıyla yapılarda hizmet verilebilir ancak bu hizmet oranın yok olmasına ortam sağlamamalı ya da risk oluşturmamalıdır.

Dönemin Belediye Başkanı Abdullah Kaptan ve Valisi Muzaffer Dilek yangın sonrasında kampanya başlatmışlar zarar gören esnafa para ödemesi yapmışlardır. Öte yandan kampanya ile yangınlara daha iyi müdahale etmek için itfaiye aracı alınmıştır.

Trajikomik olan ise, tarihi eser olan o bankanın kurtarılması için hiç kimse kampanya düzenlememiştir. Bugün Terakki Servet bankası yangından sonraki ilk gününde olduğu gibi duruyor. Üstelik ahşap deposu da aynı yerinde...

Evet...Orhan Turan bey ne kadar haklı değil mi?

Şimdi ortaya çıkan bu acı gerçek karşısında Afyon'u seven biri olarak ben sormaz mıyım?

Dünya kenti olabilmek sadece gösterişli binalar, yaz/kış çiçekleri yenilenen süslü yollar, kavşaklar yapmak, kenti dönüştüreceğiz demekle mi olacaktır ?

Yoksa, tarihini kucaklayan, ilerideki yıllara geçmişini koruyarak yürüyebilmeyi hedeflemiş yöneticilerle, bu alanda her daim katkı sağlamaya hazır iş adamlarıyla, tarihini bilip, sahip çıkmaya, korumaya özen gösterme bilincine erişen halk ile mi olacaktır?

Yollara asfalt yapılınca ki bu zaten yönetimlerin görevidir  “Asfaltınız hayırlı olsun” yazan Belediye başkanı imzalı ve reklam amaçlı olduğu hemen göze çarpan kocaman tabelalar dikmek mi daha akıllıcadır ?

Yoksa, yok olmaya yüz tutan tarihi eserleri kurtarmak için gereğini  yapan, bu konularda halkı bilinçlendiren, kendi reklamına para harcatacağına bu tür projelere kaynak bulmaya çalışan bir yönetici mi daha saygın ve kalıcıdır?

Biliyorum bu sorularımla Afyonkarahisar’ın çabuk öfkelenen başkanının kara listesine gireceğim ama sormadan duramadım...

Üstelik Terakki Servet Banka binası o melül mahzun hali ile dururken Asfalt tabelası bana o kadar absürt gelmişti ki yazmadan da duramadım doğrusu...

Dünya kentine hiç yaraşmayan bir konuyu da yeniden dile getirip yazıyı bağlayalım.

Yukarıdaki resimde arka planda görünen daha doğrusu hava kirliliğinden görülemeyen şehrimize bir bakınız.

Yine bir başka resim de yanda.

Cahar Dudayev bulvarının yapımı sırasında  çekilen, yeni tarihli bir resim bu...

Göz gözü görmüyor.

Her iki resim de gündüz çekilmiş ve bu semtler birbirinden epey uzakta.

Ancak ortak noktaları kirli hava, sis...

Evvelce yazmıştım. Afyondaki tepeler rüzgarı kesen bir Bermuda şeytan üçgeni oluşturmakta. Şehrin ciğerleri bu konuda yok denecek kadar da az.

Kış bastırınca güzelim şehrimiz bu hale dönüşüyor işte...Hele akşam üzerleri  nefes alınmayacak bir hale geliyor...

Ve Afyonkarahisar'a hiç yakışmıyor.

Bizden hatırlatması...

Çiğdem Altınöz

editö Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır

 

ImageHAYALİMDEKİ AFYONKARAHİSAR

Önceki yazılarımda “Eğer bugünden titizlik göstermezsek, doğup büyüdüğümüz veya kendimizi oralı hissettiğimiz şehrimizi, her gelen yönetici kendi kafasındaki şablona göre dönüştürmeye başlarsa ileride bizim diyebileceğimiz bir şehrimiz kalmayabilir” demiştim.
Bu tezimde ısrardayım.
Zira biz insanlar farklı farklıyız.
Birimizin baktığı noktadan bakmaz bir diğerimiz.
Her insanın  olaylara farklı yaklaşımı, algılayışı, farklı niyeti olabilir.
Bu gün şehrimiz tertemiz yolları, çiçekli bulvarları ile hoş bir görünüme sahip.
Seçilen kişilerin eğitim durumları, şehircilik bilgileri, bakış açıları çok önemli.
Hayatında bir ağaç dikmemiş, saksıda bir dal çiçek yetiştirmemiş birisi ile ağacın, bitkinin önemini kavrayan arasında dağlar kadar fark olduğu gibi, şehrin dokusunu iyi bilen, sadece bugünü değil en az elli yıl sonrayı hesap ederek şehrini o günlere hazırlamayı hedef seçen  ile salt günü kurtarmaya çalışan arasında da dağlar kadar fark vardır.

İşte bu sebeple biz seçmenler öncelikle seçeceğimiz insanları iyi araştırmak durumundayız.
Elimize dört-beş yılda bir verilen mührü  basmadan önce araştırma yapmamız şart. Bu apayrı bir yazı konusu olduğundan detaya girmiyorum.

Yine önceki yazımda “Afyonkarahisar’da kentsel dönüşüm için gönlümden geçenler nedir onu da yazacağım” demiştim.
Hayalimdeki Afyon’u yazmadan önce AYTAM (Afyonkarahisar Yerel Tarihi Araştırma Merkezi) kurucusu, avukat Sayın Kadir Daylık’tan gelen iki mektubu buraya taşımak isterim.

Çocuk Bahçesi nerede?

Fahrettin Kiper’in 1945 yılında yayımladığı “Afyon Karahisar Valilik Notlarımdan Birkaç Hatıra” isimli kitabından naklediyorum:

“Vilayette, iktisadi, içtimai, idari yollarda gerekli bularak kararlaştırdığım işler arasında Afyon Kenti için başlıbaşına bir bölüm ayırmıştım. Bu yoldaki maksatlarımdan ikisini şimdi arz edeceğim:
Biri; şehir ahalisi ve çocuklarının içtimai ve medeni terbiye noktasından yükseltilmesine çalışılması, ikincisi de şehrin İstanbul İstasyonuna doğru yürütülmesi ve bu sahanın imar bölgesi haline konulması idi. Bu saha layık iken o vakit itibar görmüyordu.
Birinci maksat için halkta ve çocuklarda iyi duygu ve iyi şeylere karşı sevgi uyandırmak sebeplerini hazırlamağı düşündüm. Necabet ve fazilet ancak bu güzel hislerle beslenebilirdi. İyi duyguya ve iyiyi sevmeğe en ziyade kaynak olabilecek şeyler de bahçeler, çocuk oyun ve oyuncak yerleri, sinemalar, tiyatrolar gibi eserler olduğu cihetle Afyon’da bunlardan mümkün olabilenlerin kurulmasına çalıştım.
Afyon’da çocuk doğumu bereketlidir. Buna göre de onları korumak, kayırmak gereklidir. Önce mahalle arasında, Yukarı Pazar’a giden cadde üzerindeki bahçe Belediye’ce açıldı, bu halka açılan ilk bahçedir. Asıl çocuk bahçesini Hükümetten istasyona giden yolun sağ yanında ve şimdiki vali evi arsasının yakınında seçmiştim. Sebebi, yukarıda yazdığım imar sahasını gerçekleştirmek, çocuk eğlenmelerini ve toplanmalarını göz önüne getirmekti.

Bahçenin yeri sevgili Milli Şefimiz İsmet İnönü’nün (Başvekil bulunuyorlardı) buyruklarıyla tahsisen çocuk bahçesine Vakıflar İdaresi’nden verilmiş ve satın alınan komşu küçük parçalarla muntazam şekle sokulmuştu. Bahçenin uzunluğu ikiyüzelli, genişliği doksan metreydi. Tanzime 1928 Ağustosunda başlanmış 1930 senesinde ikmal edilmiştir. Ödenen yer bedelleri de içinde olmak üzere Hususi Muhasebe’den yapılan bütün masraf onbin lirayı geçmemiştir. Bahçenin onarılmasında Mahbusların çok emeği geçmiştir. Yerlerin, çimenlerin düzenlenmesi, türlü ağaçlar ve çiçekler, Fransa’dan getirilen çeşitli güller itina ile yaptırılmış havuzlar, Amerikan sistemi kurulmuş oyun ve jimnastik aletleri ve kum havuzları akşamları toplantıları kolaylaştırarak hem Şehre medeni bir değişiklik vermiş, hem de halkın ve çocukların ruhi inceliklerini okşamıştı”

Değerli Dostlar;
1928 yılında yapımına başlanıp 1930 yılında tamamlanan bu çocuk bahçesine şimdi ne oldu? Yeri neresidir; bilen var mı?

Örnek Fidanlığına ne oldu?

Fahrettin Kiper’in 1945 yılında yayımladığı “Afyon Karahisar Valilik Notlarımdan Birkaç Hatıra” isimli kitabından naklediyorum:

“Vilayet arazisinin yüksek kabiliyetine karşı meyvecilik yok denilecek haldeydi. Düşük kalitedeki yerli bağlar ise floksra korkusundan tehlikeli durumda bulunuyordu. Afyon’da ileri gelenlerden Tiryakioğulları’nın istasyon yanında, Koçzade’nin şimdiki fidanlık yakınında merakla yetiştirilmiş özel birer bahçesi, İnas Köyü’nden Hancızade Hüsnü Ağa’nın; Anbanas Köyü’nde Belediye Reisi rahmetli Halil Ağa’nın ve daha bunlara benzer mahdut zevatın aşılı ağaçlı ev ve bahçeleri vardı. Kazaların durumu da aşağı yukarı böyle idi.

Bildirdiğim geriliğe karşı genel fidanlık kurulmasından becitli bir iş olamazdı. Vakit geçirilmedi. Hususi Muhasebe’nin malı olup kentin beş kilometre kadar uzaklığında ve Sandıklı şosesi üzerinde bulunan bir tarladan işe başlandı; etrafı satın alındı, yüz dönümlük fidanlık kuruldu. 1928 senesinde faaliyete geçildi. Fidanlık yerinin seçilmesinde o civardaki Erkmen, Çakır, İnas gibi Köyler halkının meyve ve bağcılıktaki alışkanlıklarının ve ağaçlarının düşman tarafından Milli Mücadele’de tamamen mahvedilmiş olması ve kendi arazileri olmadığından Afyonluların yerlerinde ziraat yapmakta bulunmaları gibi düşüncelerin yeri vardı. Nasıl ki bu köyler halkından çokları fidanlıkta amelilik yapmışlar, kendileri için bolca fidan ve çubuk almışlar ve bu yüzden bir derece ilerlemişlerdir. İçlerinden iyi bahçıvanlar da yetişmiştir.

Şu kadar ki fidanlık kurulan arazinin suyu yoktu. Dereden santrfuj tulumbayla çıkarılan su yetmiyordu. Bir taraftan akarsu getirilmesine diğer taraftan da büyük çapta kuyu açılmasına kalkışıldı ve çok uğraşıldı. Nihayet o zaman tahrirat kâtibi olan Ali Efendi’nin bağı eteklerinde topraktan altı metre aşağıda yapılan bentle toplanan sular biriktirme havuzuna getirildi. Aynı zamanda derin ve geniş bir de kuyu açıldı. Bu kuyunun açılışı bizim için bir tecrübe ve istifade sebebi olmuştur. Çünkü getirilen kuyucular, kuyuyu dibinden örmeğe başlayarak duvarı ağzına doğru çıkarmaya çalışıyorlardı. Yukarıdan kayan ve düşen topraklarda içerisindeki ameleyi tehlikeli durumlara sokuyordu. Nihayet evvelce şimendöfer yollarında çalışmış Şükrü isminde bir usta ele geçti. Babasıyla birlikte çalışan Şükrü Usta kuyuyu ağzından aşağıya doğru çenber halinde örerek vücuda getirdi.
Fidanlık büyük ölçüde fayda temin eylemiştir. Hemen her türlü iyi cins meyve ağaçlarının çeşitli fidanları ve aşıları dağıtılmıştır. 35 cins üzüm asması üretilmiş ve her sene onbinlerce çubuk dağıtılmıştır. Fidanlık Vilayet meyveciliğinin ve üzümcülüğünün temelini kurmuştur.”

1928 yılında tesis edilmiş bu fidanlığa şimdi ne oldu? Ben biliyorum, yazık oldu.” diyor değerli Av. Kadir Daylık bey.
 
Üstelik mektubunu “Devam edeceğim, sevgiyle kalınız.” Diyerek bitiriyor.
Demek ki kaybolan nice değerler var, sırası ile ortaya çıkaracak Kadir bey.

İşte tam da bu noktada ben de diyorum ki Afyonkarahisar’ımız eğer bir kentsel dönüşüme tabii olacaksa bizler ve bizlerden sonra bu şehirde yaşayanlar, bir zamanlar burada şöyle bir yer vardı acaba şimdi ne oldu diye sorular sormayalım.

Doğallığı bozmadan, benlik kaygısına kapılmadan, tarihe saygısızlık etmeden, rant hesabı gütmeden, oy kaygısına girmeden bir şeyler üretmek gerek.

1965 yılında yaşadığım Afyonkarahisar ile bugün yaşadığım Afyonkarahisar arasında dağlar kadar fark var.
Bana bu şehri sevdiren eski yıllardaki hali idi. O samimi, bizden görünen sıcacık yüzü…

Başkanımızın bir zamanlar “Afyon bir dünya kenti” dediği  bir demeci anımsıyorum. …
Dünya kenti olmak şehrin kalbine kocaman binalar dikmek midir?
Üstelik şehrimizin deprem bölgesinde olduğu biline biline…

Hayalimde Kalemizin oturduğu tüm alanın ki şehrimizin kalbi burada atar, tamamen eski haline dönüştürülmesi var.Şehrin bu kısmı trafiğe kapalı olmalı. Otantik hava korunmalı.

Resmi kurumlar başka yerlere kaydırılmalı…Bu kaydırma yapılırken kurumların biri şehrin bir ucunda diğeri başka bir ucunda olmamasına, vatandaşın tüm kurumlara yürüyerek kolayca ulaşabileceği, birbirine yakın oldukları bir yer seçilmeli.Uydukent ile mezarlık arasındaki boş alan tüm kurum binalarına yetecek gibi görünmekte gözüme. Elbette kooperatifler kısa sürede buraları doldurmaz ise…

Şehrin turist çekmesi için kale ve civarının trafik keşmekeşinden, dükkan önlerine park eden araçlardan arındırılması gerekir. Bu bölge tamamen  küçük esnafın  turizmden gelir elde edeceği hale dönüşmeli. Bedesten ve çevresine  özel önem verilmeli…Eski Valimiz Muzaffer Dilek’in eski evlerin restoresi konusundaki hassasiyetinin yeni Valimizce de devamını diliyorum.
Çok eskiden kullanılan faytonlar turistlere hala ilgi çekici geldiğinden yeniden hayata geçirilebilir ve bu bölgede araç trafiği olmayacağından faytonlar kullanılabilir.

İnsanların sokaklarda  uyduruk, hasır görünümlü plaj şemsiyeleri  altında değil yeşillikler altında dinlenebileceği, dokuya uygun olarak dizayn edilmiş dinlenme alanları yapılmalı…

Afyon merkezinin kış aylarında üzerine çöken kirli hava kabusundan kurtulması  şart.

Bu elbette doğal gaz ile bir ölçüde azalır ama bitmez. Zira şehir merkezi Bermuda şeytan üçgeni gibi dağlık bir alana sıkışmış halde. Hava sirkülasyonu az.  Hıdırlık’tan ve mezarlıktan başka ağaçlık alan yok. Oysa şehrin havasını en iyi temizleyecek olan etkenlerden biri ağaçlardır. Ağaçlar şehrin ciğerleridir.

Sayın başkanımız pazaryeri ve otogar alanına yüksek binalar dikerek rüzgarı  biraz daha kesmek yerine bu bölgeyi acilen büyük bir ormanlık alana dönüştürse şehri için  çok önemli bir ciğer sağlamış olur. Kişiler gider eserleri kalır. Bu bölgenin zümrüt gibi ağaçlarla kaplı bir orman olduğunu hayal edin bir kez…Bence başkanın en büyük eseri bu olur. Örnek olarak gidip  Londra Hyde parkı görmesini şiddetle öneririm. (Belki gitme şansı olmaz diye resim de koyayım en iyisi)
  
Uydukent bölgesi yüksekten bakıldığında düzenli bir bölge ama burada da ağaçlıklı alan yok.
Gazlıgöl yolundaki yağ fabrikası kaldırıldıktan sonra bu alanın ağaçlandırılması düşünülebilir.

Peki hepsi iyi de nereye yüksek binalar yapmalı? diye sorulursa…
İlle de yapmak gerekir mi diye soruyorum bende…Dünya kenti olmak gökdelenlere sahip olmakla eşdeğer midir ? Çok isteniyorsa TOKİ bölgesi düşünülebilir.

Şehir planlamaları neye göre ve ne için yapılmalı ?

Sadece Belediye borçlarını temizlemek, yeni gelir kapıları bulmak, ben yaptım oldu diyerek  adını kocaman tabelalara yazdırmak, oy hırsızlığı yapmak için mi ?

Yoksa sağlıklı, hayat kalitesini arttıran, insanları mutlu eden, çevreyi koruyan, tarihi dokuya zarar vermeyen ama geleceği de kucaklamayı bilen çıkar amaçsız politikalar ile o şehirde yaşayan ve yaşamayı seçecek insanlar için mi?

Kentlerde, planlamanın demokratik bir denetim mekanizması ile kontrol altında tutulması mutlaka gerekli.
Belediye Meclisleri, İmar Komisyonları ve Sivil Toplum Örgütleri, makro planlardan mikro planlara kadar tüm mekanizmanın demokratik, katılımcı ve şeffaf bir yöntemle işlemesine çalışmalılar ki elli yıl sonra da birileri çıkıp bir zamanlar buralarda bir Utku heykeli vardı, acaba ne oldu diye sormasın.

Çiğdem Altınöz

edito Bu mail adresi spam botlara karşı korumalıdır, görebilmek için Javascript açık olmalıdır
 

ImageGelişen Afyonkarahisar

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu'nun tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" fotoğraf yarışmasında dereceye giren fotoğraflar dün açılan sergi ile gösterime sunuldu.

SERGİ AÇILDI
Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu'nun hazırlamış olduğu "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" fotoğraf yarışmasında dereceye giren birbirinden güzel fotoğraflar sergiye açıldı. Dün Belediye Kültür Merkezi'nde açılan sergiye Belediye Başkan Yardımcısı Enver Deniz, Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kadınlar Meclisi Onursal Başkanı, Bilnur Kaptan Belediye Meclis Üyesi Kent Konseyi Kültür ve Çalışma Grubu üyelerinden Ahmet Beşkardeşler ve Nurullah Çetin, Kent Konseyi Kadınlar Meclisi Başkanı Fercihen Öztürk ile çok sayıda davetli katıldı.

FOTOĞRAFLARI İNCELEDİLER
Serginin açılışını Kent Konseyi Kadınlar Meclisi Onursal Başkanı Bilnur Kaptan, Belediye Meclis Üyelerinden Ahmet Beşkardeşler ve Nurullah Çetin gerçekleştirdi. Daha sonra Fotoğraf yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. 1. olan Hüseyin Erçolak'ın belge ve hediyesini Bilnur Kaptan takdim etti, 2. olan Kadir Daylık'ın belge ve hediyesini ise Belediye Meclis Üyesi Ahmet Beşkardeşler verdi, 3. Fotoğrafın sahibi Onur Bayram'ın belge ve hediyesini de Belediye Meclis Üyesi Nurullah Çetin takdim etti. Ayrıca sergiye katılan diğer fotoğraf sahiplerine de katılımlarından dolayı teşekkür belgesi takdim edildi. Sergiye katılanlar daha sonra sergiyi gezerek Afyonkarahisar fotoğraflarını incelediler.

 

Image"Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" Fotoğraf Sergisi

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" isimli yarışmaya katılan fotoğraflar, Belediye Kültür Merkezi'nde vatandaşların beğenisine sunuldu.

Yarışmada birinciliği Hüseyin Erçolak, ikinciliği Kadir Daylık ve üçüncülüğü Onur Bayram elde ederken, sergi açılışına Belediye Başkan Yardımcısı Enver Deniz, Belediye Meclis Üyeleri, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Kent Konseyi Genel Sekreteri Erol Öztürk, Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışın ardından yarışmada dereceye girenler ödüllerini, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan ve Belediye Meclis Üyeleri Nurullah Çetin ile Ahmet Beşkardeşler'in elinden aldı. Yarışmaya katılanlara ayrıca teşekkür belgesi verildi.

 

Image"Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" Fotoğraf Sergisi

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" isimli yarışmaya katılan fotoğraflar, Belediye Kültür Merkezi'nde vatandaşların beğenisine sunuldu.

Yarışmada birinciliği Hüseyin Erçolak, ikinciliği Kadir Daylık ve üçüncülüğü Onur Bayram elde ederken, sergi açılışına Belediye Başkan Yardımcısı Enver Deniz, Belediye Meclis Üyeleri, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Kent Konseyi Genel Sekreteri Erol Öztürk, Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri, mahalle muhtarları ve çok sayıda davetli katıldı. Açılışın ardından yarışmada dereceye girenler ödüllerini, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan ve Belediye Meclis Üyeleri Nurullah Çetin ile Ahmet Beşkardeşler'in elinden aldı. Yarışmaya katılanlara ayrıca teşekkür belgesi verildi.

 

Image"Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" İsimli Fotoğraf Sergisi Açıldı

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" isimli fotoğraf sergisi yarışmasında dereceye girenlerin belirlenmesinin ardından, yarışmaya katılanların fotoğrafları Belediye Kültür Merkezinde halkımızın beğenisine sunuldu. Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri ve Foto Şeref tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda; birinciliği Hüseyin ERÇOLAK, ikinciliği Kadir DAYLIK, üçüncülüğü ise Onur BAYRAM elde etti. Sergi açılışına Belediye Başkan Yardımcısı Enver Deniz, Belediye Meclis Üyeleri, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Kent Konseyi Genel Sekreteri Erol Öztürk, Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri, Mahalle Muhtarları ile çok sayıda davetli katıldı. Açılışın ardından yarışmada dereceye girenler ödüllerini, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Belediye Meclis Üyeleri Nurullah Çetin ve Ahmet Beşkardeşler'in elinden aldı. Yarışmada ikinci olan Kadir Daylık'ın yerine babası Hüseyin Daylık sergi açılışına katılarak ödülünü aldı.

Açılışta, fotoğraf sergisi yarışmasına katılanlara teşekkür belgeleri verildi.

Fotoğraflar, açılışa gelen konukların büyük beğenisini topladı.

Image"Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" İsimli Fotoğraf Sergisi Açıldı

Afyonkarahisar Belediyesi Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu tarafından düzenlenen "Geçmişten Günümüze Afyonkarahisar" isimli fotoğraf sergisi yarışmasında dereceye girenlerin belirlenmesinin ardından, yarışmaya katılanların fotoğrafları Belediye Kültür Merkezinde halkımızın beğenisine sunuldu.

Kent Konseyi Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri ve Foto Şeref tarafından yapılan değerlendirmeler sonunda; birinciliği Hüseyin ERÇOLAK, ikinciliği Kadir DAYLIK, üçüncülüğü ise Onur BAYRAM elde etti.

Sergi açılışına Belediye Başkan Yardımcısı Enver Deniz, Belediye Meclis Üyeleri, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Kent Konseyi Genel Sekreteri Erol Öztürk, Kültür ve Sanat Çalışma Grubu Üyeleri, Mahalle Muhtarları ile çok sayıda davetli katıldı.

Açılışın ardından yarışmada dereceye girenler ödüllerini, Kent Konseyi Onursal Başkanı Binnur Kaptan, Belediye Meclis Üyeleri Nurullah Çetin ve Ahmet Beşkardeşler'in elinden aldı. Yarışmada ikinci olan Kadir Daylık'ın yerine babası Hüseyin Daylık sergi açılışına katılarak ödülünü aldı.

Açılışta, fotoğraf sergisi yarışmasına katılanlara teşekkür belgeleri verildi.

Fotoğraflar, açılışa gelen konukların büyük beğenisini topladı.

 

ImageAfyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezinden Açıklama

Toplumumuz için, doğduğumuz, doyduğumuz, yaşadığımız ya da duygulandığımız kent için, “ne yaptınız” diye sorulduğunda söyleyecek bir sözümüz olsun istedik. Bunun için fikrini ve mekânını adım adım oluşturduğumuz AYTAM Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’ni hayata geçirmeye karar verdik.

Tamamıyla kendi kişisel çabalarımız ve dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız namuslu paramızla satın aldığımız ve Afyonkarahisar’da ilk kez koruma statüsü kazanmış sivil bir yapıyı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun Taşınmaz Kültür Varlıklarının Koruma, Bakım ve Onarımına İlişkin ilke kararında belirtilen kapsamda ve çoğu zaman ihtiyaçlarımızdan kıstığımız paralarla, bakımını yaparak AYTAM’a tahsis ettik.

AYTAM, her türlü orijinal resim, belge ve objeyi ve kayıt altına alınmış sözlü anlatımları kullanarak, Afyonkarahisar’ın yerel tarihini aydınlatmak, herkes için anlaşılır hale getirmek ve sevdirmek amacıyla yola çıkmıştır. Bu amacın gerçekleşebilmesi ve Afyonkarahisar için yararlı olabilmesi için farklı kuşaklardan, mesleklerden, çevrelerden kişilerin bu iddia, hayal ve çabalara ortak olmasına ve yükümlülük almasına ihtiyaç vardır. AYTAM’a yöneltilen yıkıcı eleştirilerin değil, yapıcı katkıların kentimize yararı olacaktır. AYTAM Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi, zengin bir aileden, büyük sermaye grubundan, politik çevreden ya da devletten hiçbir destek almadan kısıtlı olanaklar içinde doğmuş bir sivil girişimdir.

AYTAM’ın tanıtımlarında, merkezi 2007 Nisan ayında açmayı planladığımızı belirtiyoruz. Tanıtımlarımızda sadece Afyonkarahisar için bir şeyler yapabilmek arzumuzu çok anlaşılır biçimde ortaya koymaya özen gösterdik.

Buna rağmen “Nasıl Tanıtacaksınız.” başlıklı haberinizde yer alan “Bağış topluyorlar” , “AYTAM yetkilileri, ürünlerin sergileneceği dolaplar içinde sponsor arayışına girerken Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’nin yetkilileri bu bağışları İstanbul’da kabul ediyor” şeklindeki ifadeler ve bizimle görüşmediğiniz halde görüşmüş tarzında kaleme aldığınız haber bizi üzmüştür. Biz para peşinde değiliz, Afyonkarahisar’ın tanıtımı ve tarihinin korunması amacındayız. Gerek nesne bağışı gerekse de sergi dolapları için yardıma ve desteğe ihtiyacımız vardır ama şart değildir. Nasıl ki yıkılmak üzere olan bir evin onarımı için kendi kaynaklarımızı harcamışsak bunlar için de gücümüz yettiğince harcayabiliriz çünkü Afyonkarahisar’ı seviyoruz.

İletişim bilgilerimiz gerek telefon, gerek faks ve gerekse de elektronik posta ve mektup adresi olarak sitemizde açıktır. Keşke bizimle görüşseydiniz.

Çakılmak istenen bir çiviye güç vereceğinize inandığımızdan yanlış anlaşılmaya sebep olacak haberi düzeltmenizi rica ediyoruz.

Saygılarımızla,
AYTAM adına Av. Kadir Daylık
  

AYTAM Afyon’u tanıtacakImage

Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi adına açıklama yapan Av. Kadir Daylık, “Nasıl tanıtacaksınız” başlıklı haberimize cevap verdi ve destek istedi.

“Bir sözümüz olsun istedik”

ODAK’ın kamuoyuna “Nasıl tanıtacaksınız” başlığı ile duyurduğu haberde Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’nin çalışmaları hakkında bilgiler vermiştik. Yayınladığımız habere Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi adına Av. Kadir Daylık, cevap verdi. Merkezi hayata geçirmek için yoğun bir çaba içerisinde olduklarını belirten Daylık, “Toplumumuz için, doğduğumuz, doyduğumuz, yaşadığımız ya da duygulandığımız kent için, “ne yaptınız” diye sorulduğunda söyleyecek bir sözümüz olsun istedik. Bunun için fikrini ve mekânını adım adım oluşturduğumuz AYTAM Afyon Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Tamamıyla kendi kişisel çabalarımız ve dişimizden tırnağımızdan arttırdığımız namuslu paramızla satın aldığımız ve Afyonkarahisar’da ilk kez koruma statüsü kazanmış sivil bir yapıyı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu’nun Taşınmaz Kültür Varlıklarının Koruma, Bakım ve Onarımına İlişkin ilke kararında belirtilen kapsamda ve çoğu zaman ihtiyaçlarımızdan kıstığımız paralarla, bakımını yaparak AYTAM’a tahsis ettik” dedi.

Hiç destek almadık

Hiç kimseden destek almadıklarını söyleyen Daylık, “AYTAM, her türlü orijinal resim, belge ve objeyi ve kayıt altına alınmış sözlü anlatımları kullanarak, Afyonkarahisar’ın yerel tarihini aydınlatmak, herkes için anlaşılır hale getirmek ve sevdirmek amacıyla yola çıkmıştır. Bu amacın gerçekleşebilmesi ve Afyonkarahisar için yararlı olabilmesi için farklı kuşaklardan, mesleklerden, çevrelerden kişilerin bu iddia, hayal ve çabalara ortak olmasına ve yükümlülük almasına ihtiyaç vardır. AYTAM’a yöneltilen yıkıcı eleştirilerin değil, yapıcı katkıların kentimize yararı olacaktır. AYTAM Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi, zengin bir aileden, büyük sermaye grubundan, politik çevreden ya da devletten hiçbir destek almadan kısıtlı olanaklar içinde doğmuş bir sivil girişimdir.

2007’de açacağız

Para peşinde olmadıklarını ifade eden Daylık, “AYTAM’ın tanıtımlarında, merkezi 2007 Nisan ayında açmayı planladığımızı belirtiyoruz. Tanıtımlarımızda sadece Afyonkarahisar için bir şeyler yapabilmek arzumuzu çok anlaşılır biçimde ortaya koymaya özen gösterdik. Biz para peşinde değiliz, Afyonkarahisar’ın tanıtımı ve tarihinin korunması amacındayız. Gerek nesne bağışı gerekse de sergi dolapları için yardıma ve desteğe ihtiyacımız vardır ama şart değildir. Nasıl ki yıkılmak üzere olan bir evin onarımı için kendi kaynaklarımızı harcamışsak bunlar için de gücümüz yettiğince harcayabiliriz çünkü Afyonkarahisar’ı seviyoruz” dedi.

 
 

ImageAVUKAT AİLENİN AFYON SEVGİSİ

Afyonkarahisar sevgisi ve tarih bilinci bir aileyi sarınca ortaya AYTAM denilen bir organizasyon çıktı.

Kısa adı AYTAM olan Afyonkarahisar Yerel Tarih Araştırmaları Merkezi, avukatlık mesleğini icra eden bir ailenin gerçekleştirdiği bir kurum.

Bu duyarlı aile, resmi tarihin dışında halkın bilincindeki yerel tarihi, hatıraları, geçmiş yıllarda kullanılan yöreye özgü eşyaları özetle Afyonkarahisar'ın bilinen tarihinden ayrı olarak gözden kaçan tüm bilgi ve belgeleri toplayarak gelecek nesillere aktarmak istemiş.

Çıktıkları bu yolda özveri ile çalışmışlar. Afyonkarahisar'da aldıkları evi restore etmişler ve bu evi AYTAM'a tahsis etmişler.

Sizler de bu aileye ve organizasyona destek vermek isterseniz işte fırsat. Bu organizasyona sponsor olmak da, gönüllülük esası ile çalışmak da mümkün.

01/11/2006